Taraftar Zaman Çizelgesi

Taraftar tablomuzda yer almak isterseniz,
Önce alttaki tablodan, katılan diğer taraftarların özgeçmişlerini anlattıkları yazıları okuyunuz.
Sonra kendi taraftarlık geçmişinizi anlatan yazıyı, sitemizin Twitter hesabı olan
@F1albayrakBiz hesabına Direkt Mesaj atarak gönderiniz. Bu hesabımız herkesten DM alabilecek şekilde ayarlanmıştır.
10 öğe gösteriliyor
F1 Taraftarlarının Kendi Cümleleriyle Formula1 Taraftarlığı Özgeçmişlerini Zaman Çizelgesi Şeklinde Anlattıkları Yazıları
Sırala 
 
F1 Taraftarlarının Kendi Cümleleriyle Formula1 Taraftarlığı Özgeçmişlerini Zaman Çizelgesi Şeklinde Anlattıkları Yazıları
@AliFormula1: Merhaba ben Ali Oğuzhan Keleşoğlu, Formula 1'e 13 yaşında 2008 yılının sonlarında, kahramanım Lewis Hamilton'ın ilk şampiyonluğu ile başladım. O zamanlar daha çocuktum ve Massa ile olan son turu adam akıllı anlayamamıştım bile. Ama Hamilton sevinince seviniyor, ağlarken ağlıyordum. Bir de asıl başlama sebebim, biz Giresun'da yazları fındık toplarız ve 13 yaşında küçük bir çocuk olduğum için ailem öğleden sonra bizi eve bırakır ve kendileri toplamaya devam ederdi. O zamanlar evde hemen Formula 1'i açardım :) Yıllar yılları geçirdi, bu sıralar Hamilton çok iyi sıralarda değildi ama bize aşk hayatı bile yetiyordu... Amerikalı Müzik Yıldızı Nicole Scherzinger Yenge..! Lewis diğer pilotlar gibi ilişkisini ve hayatını saklamıyordu. Lewis'in tek bildiği hayat tarzı, her şeyi olduğu gibi yaşamak olduğu için sevincini, hüznünü hep yansıtmıştır. Nicole onu her terk ettiğinde şarkıları olan "One Love" şarkısı yazan kaskını giyerdi. Formula 1 bembeyaz bir spordur. Barcelona'sı olmayan Real Madrid gibidir. Bu yüzden zordu Formula 1'de siyah olmak... Bunu büyüyüp aklım ermeye başlayınca anladım. 2014'e kadar düzgün takip edemedim Formula 1'i ama Hamilton ile ilgili hiç bir şeyi kaçırmazdım hiç bir zaman. 2014 çok heyecanlı idi. 2.Dünya şampiyonluğu son yarışa kalmıştı. Ama Lewis'in kazanacağına emindim. Lewis Nico'yu her zaman yendi, Nico'nun hiç şansı yoktu. 2015 ise güzel bir yıldı, sadece Monako'da Verstappen'in kazası sonrası telsizle pite çağırdıkları hataydı... "Yarışı kaybettik di mi?" demesi hâlâ kulaklarımda. 2015 Lewis'in kolay kazandığı güzel bir yıldı. Amerika'da her şey bitmişti. Ama takvimler 2016'ya geldiğinde Nicole Yenge başka biriyle evlendi ve Lewis'in şampiyonluğu kaybettiği saçma bir yıl oldu. 2016'da bir gariplik vardı, Nico'nun ve Lewis'in takım çalışanları değiştirildi, bu çok garipti ve Hamilton bundan sikayetçiydi... Sonra Lewis'in dayanıklılık sorunları başladı ve unutulmayan İspanya GP oldu. Unutulmaz... Nico'nun Lewis'in üzerine direksiyon kırması ve Lewis'in çimlere sürüklenmesi inanılır gibi değildi. Ve sonra lanet Malezya olayı... O günü asla unutamam, Lewis'in "Oh! No! Noo!" deyişi hâlâ kulaklarımda... Ve en son Mercedes takımının Lewis'e Abu Dhabi GP'de yaptıkları... Neyse ki 2017 hepsini unutturdu :) Ve karşısında adam gibi bir rakip vardı, Vettel. Nico gibi değil adam gibi adamdır. Azerbaycan'da olan olay sadece bir spor olayıydı, anlıktı, yakışmadı ama özür diledi bitti. Ama Nico'yu affedemem... Son olarak, İnşallah Hamilton'ı 8 dünya şampiyonluğu ve 100 küsür zafer üstünde tarihin gelmiş geçmiş en iyisi olarak görürüm. Seni seviyorum Formula 1'in Allen lverson'ı :) 15 Aralık 2017 
@_Aykutinho: İlk izlemeye başladığım yıllar Mika Hakkinen'in şampiyon olduğu 1999 senesiydi, hiç unutmam elimde oyuncak bir F1 arabası, tvdeki arabaların yanında sürerdim. Daha sonra Ferrari ve Schumi'nin hegomonyasına şahitlik ettik. Ama ilk şampiyonluğu McLaren'de gördüğümüz için bizim takım olmuştu, bir de arabaların yanlarında Mika ve David yazması hep güzel gelmişti bana. Sonrasında iki pilot gidince Kimi ve Montoya geldi takıma, Kimi'nin son turda liderken lastik patlattığı yarış hala aklımda. Ferrari'de şampiyon olmasına öyle sevinmiştim ki o zaman iceman'in, haketmişti çünkü. Sonra altyapıdan yetişme desek yalan olmaz Hamilton geldi ve o agrasif sürüşüyle beni takımdaşlıktan çok sürücüyü desteklemeye itti. McLaren'deki o ilk şampiyonluğu son virajda kazandığında ki sevincimi dün gibi hatırlarım. Sonrası McLaren için hep hüsran. Hamilton ayrıldığında ikilemdeydim. Ama iyi sürücü iyi arabayla güzeldi. Bizde de tutku böyle süre geldi. 17 Mayıs 2016 
@F1albayrakBiz: 2002 Monako yarışıyla F1 izlemeye başladım. Montoya'yı ve onun takımı Williams'ı tutmaya başladım. 2005'te Montoya'nın McLaren'a transferiyle McLaren'i tutmaya başladım. 2006'da Montoya bırakınca, pilot özgeçmişlerini okuyup 2007 sezonu başlamadan Hamilton'ı tutmaya başladım. McLaren-Mercedes 2010'da 2 ayrı takıma bölündükten sonra, 2013'te Hamilton'ın Mercedes'e transferiyle Mercedes'i tutmaya başladım. Wehrlein'ın 2014 sonu test, 2015 başı test, 2015 DTM şampiyonluğu ve 2016 ilk 2 yarıştaki başarısını görmem nedeniyle, Hamilton'dan sonra tutacağım pilot Wehrlein. 07 Nisan 2016 
@F1efsane: 2000 yılında F1'i izlemeye başladım. 2004 yılına kadar Ferrari dominasyonu vardı ve Schumacher hegemonyasına şahitlik etmiştim. Kırmızı renge olan ilgimle beraber Schumi ve Ferrari fanı olmuştum ama rekabet ve heyecan yoktu, o nedenle tek takım dominasyonunu çok sevdiğim söylenemez. 2005 yılında Renault iyi bir araç ve Alonso ile hem markalarda hem sürücülerde Ferrari hegemonyasına son vererek şampiyon olmuştu. O sene Briatore'ye olan antipatim ve Ferrari'nin geri kalmasıyla Raikkonen'i desteklemeye başlamıştım. Kimi en hızlı ama en dayanıksız araca sahipti, hele ki 2005 Hockenheim son turda Kimi'nin süspansiyonunun kırılıp yarış dışında kaldığı ve şampiyonluğun artık hayal olduğu yarışı hala unutamıyorum. 2006 yılında Renault ve Alonso sezona yine iyi başlamış, ardından Schumi Ferrari'siyle hızlanıp şampiyonluğa ortak olmuştu. O sene Schumi'yi desteklemiştim ama kaderin cilvesidir ki Suzuka'da Schumi şampiyonluğa giderken motoru patladı. Tıpkı 2005'te Kimi'nin yaşadığı sorunların aynısını Schumi yaşamış ve Alonso yeteneği kadar şansının da yardımıyla kendisi ve Renault'a üst üste ikinci şampiyonluğu yaşatmıştı. Schumi'nin emeklilik kararı, Kimi'ye olan hayranlığım, kırmızıya sevdam bana yeniden Ferrari kapısını açtı ve o gündür bugündür koyu ama objektif bir Tifosi'yim. 2007 yılında ise Alonso ve GP2'den gelen Hamilton ile çekişen Kimi Raikkonen, 2007'nin son yarışında Ferrari'ye ve kendi hanesine şampiyonluğu yazdırıyordu. 2008 yılında yine Tifosi olarak izlemeye devam ettim, Hamilton bir sene önce son yarışta kaybettiği şampiyonluğu, bu kez son turda hak ederek kazanıyordu. 2009'da Button 5 yarış galibiyetiyle şampiyon olmuş, Tifosi'ler büyük hüsran yaşamıştı. Alonso'ya olan antipatimle beraber izlemeyi bırakmıştım. Ardından yaşanan Red Bull hegemonyasından dolayı izlemeye tam 7 yıl ara verdim. 2017 Barcelona'da Ferrari'nin uçtuğu haberleri ve Hamilton'ın Ferrari'nin hızına dikkat çektiği makaleleri okudum. Her sene bu tarz haberler çıkıyor ama Ferrari hep Tifosi'lere hüsran yaşatıyordu. "Yine aynı mı?" derken, şahlanamayan at bu kez şahlanacak mıydı acaba? Her sene aynı haberler çıkıyor ama yine hüsran oluyordu. İçimden bir his bu kez farklı olduğunu söylüyordu ve Ferrari gerçekten bu sene geçen senelere göre çok daha iyiydi ve Vettel'in dediği gibi, güçlü Mercedes'e karşı bu kadar ilerleme sağlamış bir araç, saygıyı herkesten daha çok hak ediyordu. Şu anda da Ferrari ve Vettel ile beraber, Mercedes, Hamilton ve diğer rakiplere saygı duyan, koyu bir Tifosi'yim. 09 Ağustos 2017 
@kurtulusserhat: Babam sayesinde küçüklüğümden beri F1'le büyüdüm diyebilirim. Hatırladığım ilk yarışlar 99'un sonları, o dönemden itibaren Hakkinen'i tutmaya başladım. O bıraktıktan sonra Schumi'nin rakibi kimse (Montoya-Raikkonen) onu destekliyordum. 2004'ten itibaren Alonso ve Renault'u desteklemeye başladım. Bu dönemde şampiyonluklarla beraber spora iyice bağlanmış oldum. 7 Türkiye GP'sinin tamamına gittim. OKS ve ÖSS zamanlarında hafta sonları dershaneden kaçıp eve geliyor ve yarış izliyordum. Banttan izlediğim son yarış '07 Fuji. Günümüzde yine Alonso ve McLaren ikilisini destekliyorum. Verstappen ve Vandoorne gelecekteki önemli şampiyonluk adaylarım. 16 Mayıs 2016 
@mscfan91: Merhaba, ben F1'i ilk kez 2005 Avrupa GP'sinin son 10 turu ile izledim. Ama izlediğim ilk tam sezon 2006 idi. Takım olarak Ferrari'yi tutuyorum. Fanatiği olduğum tek pilot büyük usta Michael. İkinci senemde o bırakınca Buz adamı destekledim, Felipe'ye temizliğinden ötürü hep sempati duydum. 2007 Amerika ile Vettel-Raikkonen ikilisini desteklemeye başladım. Ama benim esas pilotum Schumacher'dir. 03 Temmuz 2017 
@OpethEf10: 8 yaşındaydım ve çizgi film izlerken babamın kanal değiştirmesi sonucu 2002 Malezya GP'ye tanık olmuştum. İlk başta biraz kızsam da yarış ilgi çekici gelmişti. Schumacher'in 21.likten gelip 3.lüğe çıkması beni epey etkilemişti. Böylece Schumacher'i ve F1'i sevmeye başlamıştım. Ancak Schumacher'in çok baskın olması nedeniyle sıkılmıştım ve onu geçen kimse onu tutmaya başlamıştım. Raikkonen'i sevmeye başladım böylece. O zamandan beri en sevdiğim pilottur, hem hızıyla hem kişiliğiyle. 2002 Fransa GP'de yağda kayıp ilk zaferini kaçırışını hatırlıyorum hala. 2003 onun yılıydı, şampiyon olmasını çok isterdim. Ayrıca, çocukluk yarışım 2003 Brezilya GP de bu sıralar gerçekleşti. Her ne kadar Raikkonen'i sevsem de sarı Jordan'a da boş değildim ve mazlumun kazanmasını tercih ederdim. Yıllar boyu hatırladığım müthiş heyecanlı bir yarıştı. O zamanlar, F1'in Türkiye'ye gelişinin de rüzgarıyla, epey sıkı takip ediyordum, yarış kaçırmıyordum neredeyse. Sonra liseye giriş sınavlarından ötürü 2006-08 zamanında bölük pörçük izleyebildim. 2010 gibi tekrar full-time fan oldum diyebilirim. Aslında F1'in fanı olduğumdan pilotlara/takımlara aşırı bağlılığım yoktur. Sevmediğim birkaç isim dışında, şovun en üst noktada olmasını, sık sık şaşırtmasını istediğimden her yarış farklı birini destekliyor bulabiliyorum kendimi. 2003, 2010 ve 2012 gibi müthiş sezonlar yaşayalım yeterli benim için. 28 Mayıs 2016 
@sefacankivilcim: 2004 F1'i ilk izlediğim tarihtir. 2005 CNN Türk zamanından beri Alonso'yu tuttum, zaten o sezon da şampiyon oldu. 2005 ile 2010 arası hiç bir yarışı kaçırmadım. 2010-2011'den itibaren TRT'den sonra ücretli kanala geçince bazı yarışları kaçırıyorum, F1'e ilgim azaldı, gittikçe soğuyor. Bunun etmeni Alonso da diyebilirim, adam nasıl bir şanssız da, hangi takıma giderse hep o takım o sezon kötü oluyor, o ayrılınca zirvede. Korktuğum anlar Kubica kazasıdır, o Kanada GP'sinde BMW ile çok büyük kaza idi. En çarpıcı lafım da "Sondan gelen Alonso 1. olur, yağmurda uçar Alonso" olmuştur :) ama şu son zamanlar kanadı kırıldı :( uçamıyor :( İnşallah eski F1 günlerindeki gibi, özlemle her yarışı beklerim. 08 Nisan 2016 
@sparvismagna: Merhaba, adım Mustafa Kadri. 2005 İstanbul Park'tan beri Formula 1 izleyicisiyim, şu anda 17 yaşındayım. Formula 1'i tabii ki her döneminde çok iyi şekilde takip edemedim, bunun en önemli nedeni yaşımın çok küçük olması çevremde sadece benim F1 fanı olmamdı. Çünkü; etrafımdakiler Formula 1'i sadece İstanbul yarışlarında duyuyorlardı ki, İstanbul yarışları sona erince artık Formula 1'i unuttular ve yıllar geçtiği için şuan hatırlamıyorlar. Her neyse; size 5 yaşımdaki heyecanımdan ve o yaşımdan beri süregelen Ferrari fanlığımdan bahsetmek istiyorum. ...Sene 2005, günlerden 21 Ağustos, tüm komşuların çocukları, arkadaşlar, abiler saat 15:00'teki yarış öncesi Michael Schumacher fanlığını McLaren fanlığını dile getiriyordu. Eve çıktığımda Kanal D açık, spiker Cem Yılmaz ve Emre Tilev... En yakın komşumuzun çocuğu dönemin yükselen yıldızı Alonso'yu tutuyor evimde Raikkonen'in kazanacağını söyleyen bir büyük kardeş vardı. Ben ise Michael Schumacher'i destekliyorum... Heyecan 15:00'te başladı, başladı ama Schumacher başarılı olamayınca ve Raikkonen kazanınca kötü hissettiğimi hatırlıyorum ama hiçbir zaman o Ferrari kırmızısının albenisi ve Raikkonen sevgisi o yarıştan sonra hiç gitmedi. İlerleyen yıllarda küçük yaşımdan dolayı şampiyon kim olacaksa onu tuttum fakat Vettel'in dominelerinden sonra kısa bir süre Formula 1'i unuttum fakat daha güçlü olarak 2 sene sonra geri döndüm ve şu anda bu noktadayım, Ferrari ve Raikkonen taraftarlığıyla... Okuduğunuz için teşekkürler. Mustafa Kadri, 26 Mayıs 2017 
@tekinnacar: 2000 yılında küçük yaşlarda F1'i izlemeye başladım. O zamanlarda herkes gibi Schumaher'ciydim. 2000 yılından sonra her sene düzenli olarak takip ettim. Kanallar değişiyordu, bazı yıllarda son dönemlerde de dijital platformlarda yayınlanmaya başladı, hangisinde yayınlandıysa ona abone oldum sırf formula yarışlarını izlemek için. Bu yüzden de bayağı bi para harcadım spor paketinde olduğu için. İstanbul Park'taki yarışlarını hiç kaçırmadım, gece geç saatlerde gidip girişlerin açılmasını bekliyordum. Şimdi ise İstanbul Park takvimden çıkarıldı. Daha da kötüsü yarışların hangi kanalda olduğu bile kesinleşmedi, bu kadar uzak bi ülke olduk yarışlardan. Son olarak da Vettel'i tuttuğumu belirtmek isterim. 11 Nisan 2016 
10 öğe gösteriliyor